ıllılı.ıl.lı...TSCTR.FORUM.ST ..ıl.lı.ıllılı

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ıllılı.ıl.lı...TSCTR.FORUM.ST ..ıl.lı.ıllılı

TURKISH SHARE CENTER 2009


2 posters

    Ahmet Yesevi

    eftelya
    eftelya
    BAGIMLI ÜYEBAGIMLI ÜYE


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 148
    <hr>uyarı seviyesi :
    Ahmet Yesevi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Ahmet Yesevi Right_bar_bleue

    Kayıt tarihi : 09/08/08

    Kişi sayfası
    Başarı Puanı:
    Ahmet Yesevi Img_left50/1000Ahmet Yesevi Empty_bar_bleue  (50/1000)
    Seviye:
    Ahmet Yesevi Img_left80/1000Ahmet Yesevi Empty_bar_bleue  (80/1000)
    Güçlülük:
    Ahmet Yesevi Img_left100/1000Ahmet Yesevi Empty_bar_bleue  (100/1000)

    Ahmet Yesevi Empty Ahmet Yesevi

    Mesaj tarafından eftelya Cuma Ağus. 22, 2008 5:26 pm

    Hayatı
    [size=9]
    Türk tasavvuf geleneğinin hareket noktası "Pîr-i Türkistan"
    Hoca Ahmed Yesevî, Güney Kazakistan'da Çimkent şehrine 7 km., bugün
    Türkistan adıyla tanınan Yesi şehrine 157 km. uzaklıktaki Sayram
    kasabasında doğmuştur. Doğum yılı kesin olarak bilinmemektedir. 73 yıl
    yaşadığı ve 1166 yılında vefat ettiği şeklindeki yaygın görüş ışığında,
    1093 yılında doğduğu ortaya çıkar.

    Babası Sayram'ın ünlü bilginlerinden İbrahim Şeyh, annesi ise Kara Saç
    Ana'dır. Halkın inanışı, İbrahim Şeyh'in soyunu Hz. Ali'nin
    oğullarından Muhammed el-Hanefî'ye çıkarır.

    Ahmed Yesevî, ilk öğrenimini yedi yaşında iken kaybettiği babası
    İbrahim Şeyh'ten alır. Babasının vefatından sonra ise, onun eğitimini
    menkıbelerin Hz. Peygamber'in talimatıyla bu iş için
    görevlendirildiğini söyledikleri Şeyh Arslan Baba üstlenir ve Ahmed
    Yesevî'nin manevî babası olur. Arslan Baba'dan tasavvufla ilgili ilk
    bilgileri alan Ahmed Yesevî, onun vefatından sonra yine onun önceden
    verdiği işarete uyarak dönemin ilim ve irfan merkezi olan Buhâra'ya
    gider.

    Ahmed Yesevî, muhtemelen 27 yaşlarında iken, Buhâra'da, devrin önde
    gelen mutasavvıf ve bilginlerinden olan Şeyh Yûsuf Hemedânî'nin
    öğrencisi ve müridi olur. Yûsuf Hemedânî, eğer deyim yerinde ise,
    "gezginci bir şeyh"tir. O, çoğunlukla Buhâra'da ikamet etmekle beraber
    Mevr, Semerkanî, Herat gibi önemli merkezleri dolaşarak halkı Allah
    yolunda hizmete çağırır, dinî açıdan aydınlatır ve özellikle dînin
    özünün ve temel amacının, insanın ahlâkî açıdan olgunlaşması olduğunu
    söylerdi .

    İşte Ahmed Yesevî de hocası Yûsuf Hemedânî'den dinî ve tasavvufî
    bilgileri onunla birlikte gezerek, görerek ve yaşayarak öğrenmiş ve
    öğrendiklerini de yalnız Türkistan'a değil, bütün Türk dünyasına güzel,
    sâde ve saf Türkçesiyle vermiş ve öğretmiştir. Nitekim o, şeyhi Yûsuf
    Hemedânî'nin vefatından sonra onun dergâhında halîfelik postuna oturmuş
    ve bir süre Buhâra'da Şeyhinin görevlerini üstlenmiştir. Daha sonra
    Yesî'ye dönen Ahmed Yesevî, vefat tarihi olan 1156 yılına kadar burayı
    merkez edinmiştir.

    Yesî, artık Hoca Ahmed Yesevî'nin görüşleri ve eğitimiyle aydınlanan
    hareketli bir kent haline gelmiştir. Çünkü Türkistan'ın hemen hemen her
    yerinden öğrenci gelmiş ve Hoca Ahmed Yesevî'nin irşad halkasına
    girmişlerdir. Yesevî ocağında öğrenimlerini tamamlayan genç-yaşlı
    Yesevi müritleri, Türkistan'dan Balkanlara kadar uzanan bütün Türk
    yurtlarında Hoca Ahmed Yesevî'nin saf ve sâde Türkçe ile söylenmiş
    "hikmet"lerini terennüm ettiler ve eski Türk inanışlarının
    kalıntılarını İslâmiyetle uzlaştırmaya çalışan ve dolayısıyla kitabî
    dinin emirlerini tam olarak yerime getiremeyen henüz müslüman olmuş
    insanlara İslâm'ın sıcak, samimî, hoşgörü, tanrı ve insan sevgisine
    dayalı gerçek güzel yüzünü tanıttılar. Böylece Hoca Ahmed Yesevî'nin
    dînin özünü tam olarak yakalamış aydınlık görüşleri, çok kısa sürede ,
    bütün Türk illerine yayıldı.

    [size=7]Hoca
    Ahmed Yesevî, içinde yaşadığı dönemin Türk toplumunun bozkırlarda at
    koşturan yan göçebe insanlar olduklarını; kadın-erkek, yaşlı genç
    hareketli ve kendi gelenek ve göreneklerini diri tutma yolunda başarılı
    ve mücadeleli bir hayatın içinde olduklarını çok iyi biliyordu. Bu
    insanlara o, kılı kırk yaran fıkıh kuralları içinde ve Arap -Acem
    kültür çevresinin etkileriyle boğulmuş karma karışık bir İslâm yerine,
    samimî ve sarsılmaz bir îman anlayışım telkîn eden dinî ve ahlakî
    kuralları Arapça ve Farsça'yı çok iyi bildiği halde; kendi dilleriyle
    ve onların seviyelerine uygun bir üslûpla sunmanın başarısının temeli
    olacağımı görmüştür. Onun için de Türk boylarının halk edebiyatından
    alınmış şekillerle insanlar arasında, dostluğu, sevgiyi, dayanışmayı,
    dünyayı Tanrı ve insan sevgisi ile kucaklamayı, yine Kur'an'dan aldığı
    ilhamla öğretti.
    [/size][/size]
    betüş
    betüş
    SÜPER MODSÜPER MOD


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 464
    Yaş : 29
    Hangi şehirden : denizli
    İş/Hobiler : öğrenci
    <hr>Ruh Halim : Ahmet Yesevi Kus10
    <hr>Takımı : Ahmet Yesevi Galatasaray
    <hr>uyarı seviyesi :
    Ahmet Yesevi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Ahmet Yesevi Right_bar_bleue

    Kayıt tarihi : 04/08/08

    Kişi sayfası
    Başarı Puanı:
    Ahmet Yesevi Img_left50/100Ahmet Yesevi Empty_bar_bleue  (50/100)
    Seviye:
    Ahmet Yesevi Img_left50/100Ahmet Yesevi Empty_bar_bleue  (50/100)
    Güçlülük:
    Ahmet Yesevi Img_left50/100Ahmet Yesevi Empty_bar_bleue  (50/100)

    Ahmet Yesevi Empty Geri: Ahmet Yesevi

    Mesaj tarafından betüş Çarş. Ağus. 27, 2008 11:48 am

    ellerine sağlık eftelya

      Similar topics

      -

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 2:53 pm