Putin - El-Kaide İlişkisi
Baş Sayfa isimli Amerikan internet sitesi, Alexander Litvinenko' nun
"İddialar" isimli kitabını İngilizce' ye çeviren ve kitabın editörlüğü
yapan, Litvinenko' nun yakın arkadaşı Pavel Stroilov ile bir röportaj
yaptı. Stroilov, Putin ile El-Kaide arasındaki ilişkiyi anlattı. Pavel
Stroilov ile yapılan röportaj, 16 Ocak 2008 tarihinde "Günün Röportajı"
olarak Baş Sayfa isimli internet sitesinde yayınlandı. Strailov,
röportajda kendisine sorulan sorular doğrultusunda, Litvinenko' nun
öldürülmesi, Çeçenya' daki ve Rusya' daki güncel durum ile kitabın
içeriği hakkında bilgi verdi. Strailov' un verdiği en ilginç yanıtlar
ise devlet terörizmini uygulayan Rusya Federasyonu yönetiminin,
terörist bir örgüt olan El-Kaide ile bağlantısı hakkındaydı.
Putin ve El-Kaide arasındaki ilişkiyle ilgili olarak sorulan soruya,
Strailov, Litvinenko' nun buna "İddialar" isimli kitabında kullandığı
röportajlar ve makaleleri ile değindiğini ifade etti. Strailov, FSB'
nin en az iki ajanının El-Kaide örgütü içerisinde yer aldığını
belirtti. Bu isimlerden birisinin, Usama bin Laden' in sağ kolu olan ve
yıllardır, dünyanın en çok aranan isimlerinden birisi olan, Mısırlı
İslami Cihad Örgütü' nün eski lideri Aiman al-Zawahiri olduğunu
söyledi. Strailov, "Aiman al-Zawahiri, hiç beklenmedik bir anda, 1997
yılında Rusya' da ortaya çıktı, FSB (Rusya Federasyonu Gizli Servisi)
tarafından Dağıstan' daki özel bir kampta eğitildi ve buradan da
Afganistan' a gönderildi. Afganistan' da El-Kaide' ye katılan
al-Zawahiri, Usame bin Laden' in ardından iki numaralı isim haline
geldi. Bu arada, al-Zawahiri' ye Dağıstan' da eşlik eden FSB subayları
ise terfi ettirilerek Moskova' da yeni bir göreve atandılar.
Litvinenko, al-Zawahiri hakkında bilgileri bu ajanlardan elde etmişti.
Litvinenko, kitabında bu olayı ve FSB' nin uluslararası terörizmle
diğer bağlantılarını gösterdi. Amerikalıların pek çoğuna göre, Rusya
herhangi bir tehlike teşkil etmiyor, ama Rusya tahmin edilenin ötesinde
haince bir oyun oynuyor. Batının müttefiği rolünü oynayıp sırtı
sıvazlanırken, Rus yöneticiler FSB ajanları eliyle el-Kaide' yi
desteklemekte ve ona yön vermekte. Litvinenko' nun yazdığı gibi, 'Tüm
uluslararası terörizmi ve Rus mafyasını bir günde çökertmek mümkün,
bunun için yapılması gereken Rus gizli servisini dağıtmak.' Bence,
Kremlin ve Lubyanka' nın kapatılmasıyla uluslararası terörizm birden
ortadan yok olmayacaktır. Bununla birlikte, teröristler önemli bir
finansörlerini yitirecekler ve yok edilmeleri için gerekli olan final
yolu açılacak. Litvinenko bununla ilgili, 'Kremlin dünya terörizminin
merkezidir. Kremlin' i ele geçirmek demek, tüm isimleri, emir komuta
zincirini, iletişim ve malzeme tedarik kanallarını, saklandığı yerleri
vs. herşeyi elde ettiniz demektir.' yazdı. Küresel terörizme savaş
açıldıysa ilk hedef Kremlin olmalıdır. Yoksa bu savaşta bir başarı
beklemek hayal olur." şeklinde konuştu.
Kremlin' in terörizmin yuvası olduğunu iddia ediyorsunuz ama Rusya'
nın terörist saldırılara hedef kalması bir çelişki değil midir şeklinde
soruya Strailov şöyle yanıt verdi: "Rus halkı ilk kez FSB' nin hedefine
giden yolda bir araç değil. 1999 yılında Moskova' da patlayan dört
apartman bloğu gibi örnekler verilebilir. Litvinenko ve Yuri
Felshtinsky "Havaya Uçurulan Rusya" isimli kitaplarında bu olayları
detaylı bir şekilde anlattı. FSB, beşinci binayı havaya uçurmaya
çalışırken yakayı ele verdi. FSB, Rus halkına içinde bulunduğu savaşta
bu rolü uygun görmüştür ve amacına ulaşmak için her yolu kullanacaktır.
Önce Rusya' da terörizm tehdidi var gibi gösterdiler ve güvenlikleri
için kendilerine itaat etmemizi istediler."
Rusya' daki siyasi tutuklular hakkında bilgi vermesi istenilen Pavel
Strailov, bu soruya, "Rusya' nın adaletinden nasibini alan düzinelerce
isim var. Hepsi için mahkumiyet kararı aynı cümleyle ilintili
'aşırılıkçı olma' ya da 'aşırılıkçılığa neden olacak faaliyetlerde'
bulunma. 2002 yılındaki Nord-Ost olaylarını araştıran bir polis
dedektifi Yevgeny Tarotorin çalışmalarında FSB ile ilgili fazla veri
elde etmiş olacak ki, yine aşırılık bahanesiyle mahkum edildi. Bir
diğer aşırılıkçı mahkuma örnek Boris Stomakhin. Zara Murtazaliyeva ve
Zaurbek Takhigov gibi terörist kabul edilen Çeçen kaynaklardan bilgi
aldıkları için hapsedilen Çeçenler bile var. Tabii binlerce ya da
onbinlerce Çeçen' in kaldığı filtrasyon kampları hakkında konuşmuyorum
bile." şeklinde yanıt verdi.
Çeçenya' daki durum hakkında sorulan soruya Strailov' un yanıtı,
"Alexander Litvinenko gibi ben de olayı Çeçen Cumhuriyeti İchkeria' nın
istilası olarak nitelendiriyorum. Zira, 1997' de Rusya Federasyonu
yaptığı anlaşma ile İchkeria' yı tanımış oldu. Müteakip istila ve
mevcut Rus işgali uluslararası hukuka aykırıdır, yasadışıdır. Meşru
Çeçen hükümeti ise Çeçen halkı tarafından demokratik bir yolla seçilen
Çeçen parlamentosundan oluşur, yani bugünlerde Başbakanlık görevini
sürdüren Akhmad Zakaev ve kabinesinden. Askeri işgal altında ne
bağımsız bir seçimden ne de referandumdan söz edilemez. Gerçekte savaş
ve soykırım halen devam ediyor. Üstelik savaş şimdi tüm Kuzey Kafkasya'
ya yayılıyor. Litvinenko' nun kitabı Rusya hakkında olduğu gibi
Çeçenya' da sürdürülen savaş ve FSB' nin kirli yöntemleri hakkında da
pek çok bilgi vermekte." oldu.
Röportajda, Alexander Litvinenko' yu, Putin' in öldürttüğünü,
Litvinenko' nun dahi hastahanede yatarken bunu söylediğini ifade eden
Strailov, Putin ve gelmesi muhtemel Medvedov rejimini delilik olarak
nitelendirirken, FSB ortadan kaldırılmadan Rus halkının gerçek
iradesini yansıtacak bir yönetime Rus halkının sahip olamayacağını
vurguladı.
Baş Sayfa isimli Amerikan internet sitesi, Alexander Litvinenko' nun
"İddialar" isimli kitabını İngilizce' ye çeviren ve kitabın editörlüğü
yapan, Litvinenko' nun yakın arkadaşı Pavel Stroilov ile bir röportaj
yaptı. Stroilov, Putin ile El-Kaide arasındaki ilişkiyi anlattı. Pavel
Stroilov ile yapılan röportaj, 16 Ocak 2008 tarihinde "Günün Röportajı"
olarak Baş Sayfa isimli internet sitesinde yayınlandı. Strailov,
röportajda kendisine sorulan sorular doğrultusunda, Litvinenko' nun
öldürülmesi, Çeçenya' daki ve Rusya' daki güncel durum ile kitabın
içeriği hakkında bilgi verdi. Strailov' un verdiği en ilginç yanıtlar
ise devlet terörizmini uygulayan Rusya Federasyonu yönetiminin,
terörist bir örgüt olan El-Kaide ile bağlantısı hakkındaydı.
Putin ve El-Kaide arasındaki ilişkiyle ilgili olarak sorulan soruya,
Strailov, Litvinenko' nun buna "İddialar" isimli kitabında kullandığı
röportajlar ve makaleleri ile değindiğini ifade etti. Strailov, FSB'
nin en az iki ajanının El-Kaide örgütü içerisinde yer aldığını
belirtti. Bu isimlerden birisinin, Usama bin Laden' in sağ kolu olan ve
yıllardır, dünyanın en çok aranan isimlerinden birisi olan, Mısırlı
İslami Cihad Örgütü' nün eski lideri Aiman al-Zawahiri olduğunu
söyledi. Strailov, "Aiman al-Zawahiri, hiç beklenmedik bir anda, 1997
yılında Rusya' da ortaya çıktı, FSB (Rusya Federasyonu Gizli Servisi)
tarafından Dağıstan' daki özel bir kampta eğitildi ve buradan da
Afganistan' a gönderildi. Afganistan' da El-Kaide' ye katılan
al-Zawahiri, Usame bin Laden' in ardından iki numaralı isim haline
geldi. Bu arada, al-Zawahiri' ye Dağıstan' da eşlik eden FSB subayları
ise terfi ettirilerek Moskova' da yeni bir göreve atandılar.
Litvinenko, al-Zawahiri hakkında bilgileri bu ajanlardan elde etmişti.
Litvinenko, kitabında bu olayı ve FSB' nin uluslararası terörizmle
diğer bağlantılarını gösterdi. Amerikalıların pek çoğuna göre, Rusya
herhangi bir tehlike teşkil etmiyor, ama Rusya tahmin edilenin ötesinde
haince bir oyun oynuyor. Batının müttefiği rolünü oynayıp sırtı
sıvazlanırken, Rus yöneticiler FSB ajanları eliyle el-Kaide' yi
desteklemekte ve ona yön vermekte. Litvinenko' nun yazdığı gibi, 'Tüm
uluslararası terörizmi ve Rus mafyasını bir günde çökertmek mümkün,
bunun için yapılması gereken Rus gizli servisini dağıtmak.' Bence,
Kremlin ve Lubyanka' nın kapatılmasıyla uluslararası terörizm birden
ortadan yok olmayacaktır. Bununla birlikte, teröristler önemli bir
finansörlerini yitirecekler ve yok edilmeleri için gerekli olan final
yolu açılacak. Litvinenko bununla ilgili, 'Kremlin dünya terörizminin
merkezidir. Kremlin' i ele geçirmek demek, tüm isimleri, emir komuta
zincirini, iletişim ve malzeme tedarik kanallarını, saklandığı yerleri
vs. herşeyi elde ettiniz demektir.' yazdı. Küresel terörizme savaş
açıldıysa ilk hedef Kremlin olmalıdır. Yoksa bu savaşta bir başarı
beklemek hayal olur." şeklinde konuştu.
Kremlin' in terörizmin yuvası olduğunu iddia ediyorsunuz ama Rusya'
nın terörist saldırılara hedef kalması bir çelişki değil midir şeklinde
soruya Strailov şöyle yanıt verdi: "Rus halkı ilk kez FSB' nin hedefine
giden yolda bir araç değil. 1999 yılında Moskova' da patlayan dört
apartman bloğu gibi örnekler verilebilir. Litvinenko ve Yuri
Felshtinsky "Havaya Uçurulan Rusya" isimli kitaplarında bu olayları
detaylı bir şekilde anlattı. FSB, beşinci binayı havaya uçurmaya
çalışırken yakayı ele verdi. FSB, Rus halkına içinde bulunduğu savaşta
bu rolü uygun görmüştür ve amacına ulaşmak için her yolu kullanacaktır.
Önce Rusya' da terörizm tehdidi var gibi gösterdiler ve güvenlikleri
için kendilerine itaat etmemizi istediler."
Rusya' daki siyasi tutuklular hakkında bilgi vermesi istenilen Pavel
Strailov, bu soruya, "Rusya' nın adaletinden nasibini alan düzinelerce
isim var. Hepsi için mahkumiyet kararı aynı cümleyle ilintili
'aşırılıkçı olma' ya da 'aşırılıkçılığa neden olacak faaliyetlerde'
bulunma. 2002 yılındaki Nord-Ost olaylarını araştıran bir polis
dedektifi Yevgeny Tarotorin çalışmalarında FSB ile ilgili fazla veri
elde etmiş olacak ki, yine aşırılık bahanesiyle mahkum edildi. Bir
diğer aşırılıkçı mahkuma örnek Boris Stomakhin. Zara Murtazaliyeva ve
Zaurbek Takhigov gibi terörist kabul edilen Çeçen kaynaklardan bilgi
aldıkları için hapsedilen Çeçenler bile var. Tabii binlerce ya da
onbinlerce Çeçen' in kaldığı filtrasyon kampları hakkında konuşmuyorum
bile." şeklinde yanıt verdi.
Çeçenya' daki durum hakkında sorulan soruya Strailov' un yanıtı,
"Alexander Litvinenko gibi ben de olayı Çeçen Cumhuriyeti İchkeria' nın
istilası olarak nitelendiriyorum. Zira, 1997' de Rusya Federasyonu
yaptığı anlaşma ile İchkeria' yı tanımış oldu. Müteakip istila ve
mevcut Rus işgali uluslararası hukuka aykırıdır, yasadışıdır. Meşru
Çeçen hükümeti ise Çeçen halkı tarafından demokratik bir yolla seçilen
Çeçen parlamentosundan oluşur, yani bugünlerde Başbakanlık görevini
sürdüren Akhmad Zakaev ve kabinesinden. Askeri işgal altında ne
bağımsız bir seçimden ne de referandumdan söz edilemez. Gerçekte savaş
ve soykırım halen devam ediyor. Üstelik savaş şimdi tüm Kuzey Kafkasya'
ya yayılıyor. Litvinenko' nun kitabı Rusya hakkında olduğu gibi
Çeçenya' da sürdürülen savaş ve FSB' nin kirli yöntemleri hakkında da
pek çok bilgi vermekte." oldu.
Röportajda, Alexander Litvinenko' yu, Putin' in öldürttüğünü,
Litvinenko' nun dahi hastahanede yatarken bunu söylediğini ifade eden
Strailov, Putin ve gelmesi muhtemel Medvedov rejimini delilik olarak
nitelendirirken, FSB ortadan kaldırılmadan Rus halkının gerçek
iradesini yansıtacak bir yönetime Rus halkının sahip olamayacağını
vurguladı.