Taşnak Ermeni Terör Örgütü
«Ermeni Devrimci Federasyonu» veya Taşnak - Taşnaklar -Ermeni terör
örgütü - Taşnak Partisi olarak da anıldı. Komünist-lerin «Ermeni
Cumhuriyetini» ele geçirmelerinden sonra A.B.D., Lübnan, İran, Fransa
ve Yunanistan da «sürgündeki parti» şek-linde örgütü devam ettirmeye
çalıştı. Günümüze kadar çeşitli faa-liyetleriyle devam etti, yeni terör
döneminin hazırlayıcısı ve özen-diricisi oldu. Terör tim ve grupları
oluşturdu.
1. Örgüt yapısı
a. «Büro» - Örgütün en üst organıdır? Örgüt yönetimi «Bü-ro»nun
kararları doğrultusunda gerçekleşir. Büro, görünüşte kollektif liderlik
şeklindedir. Kaliforniya'dan, Fransa'dan, İran'dan birer, Lübnan'dan
beş üyeden oluşur. Üyeler kendi aralarından bi-rini başkan seçerler.
Lübnan iç savaşına kadar Büro, Lübnan'day-dı. İç savaş sonunda
sırasıyla A.B.D.lerine, Yunanistan'a, Fransa' ya taşındı. Bugün tekrar
A.B.D.lerinde olduğu sanılmaktadır. «Bü-ro» üyeleri, yönetim esasları,
kararları gizlidir. 1985 yılına kadar, İran doğumlu, Yunanistan'da
yaşayan, Hrair Marukiyan'ın Büro-nun başkanı olduğu bildirilmektedir.
b. «Merkez Komitesi» - Örgütün üst yönetim organıdır. «Büron ile yerel
gruplar ve örgütler arasındaki bağı teşkil eder. Ermenilerin nüfus
bakımından önemli oldukları yerlerde kurulur. Lübnan ve Fransa'da birer
«Merkez Komitesi» olmasına karşılık, A.B.D.lerinde «Batı Kesimi Merkez
Komitesi» - «Doğu Kesimi Merkez Komitesi» adı altında iki komite
vardır. Pramide benze-yen bu yapının altında yerel örgütler, organlar
yer alır. Bunlar, çeşitli «Ermeni temalarını» taşıyan isimlerle
anılırlar. Başlıcala-rı, «Ermeni Gençlik Federasyonu» --. «Gençlik
Örgütü» - «Er-kek ve Kız Öğrenciler İzci Örgütü» - «Spor ve Kültür
Örgütleri» gibi adlarla kurulmuşlardır.
c. «Merkez Komitesi»ne veya «Merkez Komitelerine» ayrı-ca propaganda ve
yayın; Hukuk; Mall; Askeri; Eğitim ve «Ermeni göçünü denetleme
komitesi» adı altında çeşitli hizmet bölüm-leri bağlıdır. Bunlar daha
çok bilgi ve teknik hizmet birimleridir:
«Ermeni Devrimci - İhtilâlci - Federasyonu» adı, propaganda etkinlik
sağlamak ve özellikle Batı kamuoyunda tepki yaratma-mak amacıyla
değiştirilmek istenmiş ve Taşnakların siyasi kolu şeklinde -«Ermeni
Ulusal Komitesi»- adını almıştır. Çeşitli pro-paganda uygulamalarında
sanki farklı kuruluşlarmış gibi iki isim-de kullanılmaya
çalışılmaktadır.
2. Amacı ve hedefleri
Taşnak Ermeni terör, örgütü «Ermeni davasını» (Hay Taht) Sevr
anlaşmasında (?) gösterilen, komünist olmayan Ermenistan'ın
kurulmasının ve Türkiye'nin Ermenilere karşı işlendiği iddia edilen
suçlara karşı tazminat ödemesinin sağlanması anlamında anlamaktadır.
Taşnak yayın organlarında bu amaç şu şekilde ele alınmaktadır. «Sevr
anlaşması üzerinde durmaya devam edeceğiz. Bu anlaşma davamızın
kilometre taşlarından biridir... » Bir başka yazıda da Taşnak amaçları
«Ermenilerin kendi vatanlarında yaşa-ma ve , kendilerini yönetme
hakkına sahip olmaları»dır, şeklinde özetlenmektedir. Bir başka ve
yaygın hale gelmiş amaç ise üç nok-tada toplanmaktadır. Bunlar, (a) Soy
kırımın tanınması (b) Tür-kiye'nin tazminat ödemesi (c) Ermeni
topraklarına geri dönüşün gerçekleşmesi şeklinde özetlenmektedir.
3. Stratejileri, tutum ve davranışları
Taşnak Ermeni terör örgütü, görüntüde stratejisini «barışçı yollarla
amaçlarının gerçekleştirmesi» şeklinde ortaya koymuş-tur. Ancak ne
süreç içerisindeki tutum ve davranışları ne de yeni Ermeni terör
dönemindeki faaliyetleri bu görüntüleri ve davranış-ları
kanıtlamaktadır. Aksine, tam bir terör örgütü olan ve uzun deneyimlerle
elde edilen propaganda gücünü tam olarak kullan-ma eğiliminde bulunan
bu örgüt, kamuoylarını yanıltmak için çe-şitli «barışçı» görüntüler
sergilemektedir.
«Ermeni Soy Kırımı Adalet Komandoları» terör grubunu Taşnak örgütü
kurdu, da,ha sonra bunun adını «Ermeni Devrimci Ordusun şekline
çevirdiler. Bu grubun bütün cinayetleri ve bom-balama olayları Taşnak
terör örgütünce planlandı ve kararlaştırıldı. Açıklanan tutum ve
davranışlar hiçbir zaman Taşnak'ların terör örgütü niteliğini
yitirmediğini gösterdi. Ancak, bu terör ör-gütünün ASALA'dan farklı bir
yanı ortaya çıktı. ASALA için Türk veya başka ülkelerin vatandaşları
terör uygulamalarında veya kat-liamlarda fark etmiyordu. Hedeflerde
ayırım yapılmıyordu. Buna karşılık Taşnak Ermeni terör örgütü ve ona
bağlı terör grupları hedef olarak yalnız Türkleri, Türk vatandaşlarını,
Türk temsilci-lerini seçiyorlardı.
1982 yılında Los Angeles'teki Türk Başkonsolosunu öldürdük-ten sonra
Adalet Komandolarının yaptıkları açıklamada «Tek amacımız Türk
diplomatları ve Türk kurumlarıdır» deniyordu. «Ermeni Devrimci
Ordusu»nun 1983 yılında Lizbon'daki Türkiye Büyükelçiliğine yaptığı
saldırıda da aynı durum tekrarlanıyordu. Kısaca, Taşnak Ermeni terör
örgütü ile ASALA arasındaki farkı, birinin yalnız Türk hedeflerine
yönelmesi, diğerinin ise Türk veya diğer milletler vatandaşlarını terör
uygulamasında ayırt etmeme-sidir. Gerçekte ,ise bu tarihi süreç
içerisinde de görülen bir du-rumu yansıtıyordu. XIX uncu ve XX inci
yüzyılın ilk yirmi yılı içinde, Taşnaklar daha çok Batı yanlısı
davranarak Batı ülkele-rindeki kamuoyunu etkilemeye çalışırlarken,
Hınçaklar Rusya'ya yöneliyorlardı. Terörün, iki yanı da 1973 -1985
yılları arasında kul-lanılmaya başladı.
Taşnak Ermeni örgütü açıklanan elçilik baskınından sonra genel
stratejisini açıklama fırsatı buldu. Bu stratejiye göre: «Bir kurtuluş
hareketinin nihai amacına erişmesi için iki aşama var-dır...n
deniyordu. Bu aşamaları da şu şekilde formüle etmektey-di. «Birincisi
destek üsleri sağlamaktır. Buna «İç propaganda» de-nilir. İkinci aşama
ise, dışarıda tanınma yani dünyanın beğenisi-ni kazanmadır. En azından
dünya kamuoyunun davaya eğilmesi sağlanmalıdır. Bu ise, bir başka
değimle gösteri eylemleri döne-midir...» İşte Taşnaklar için, Ermeni
terörü açıklanan stratejinin «gösteri» eylemlerini yansıtıyordu.
Cinayetler, bombalamalar, bas-kınlar ve bu arada ölen yaralanan, ezilen
insanlar tamamen bir gösteriden ibarettir, sayılıyordu.
Taşnak Ermeni terör örgütünün niteliklerini ve özelliklerini, Taşnak
Partisi tarihçisi Varanciyan şu şekilde açıklamaktadır: «Belki de
hiçbir ihtilâlci parti, hatta Rusların Nazodovoletz ve İtalyanların
Çarbonarileri bile -ki bunlar terörist eylemlerde zen-gin deneyimlere
sahiptirler ve hiçbir şeyden çekinmezlerdi- Taşnak partisi kadar çılgın
türde terörist yetiştirememiştir. Yüzlerce silahşör, bomba ve hançerle
intikam için yola çıkmış kişi yarat-mıştır...» incelenen dönemde de
aynı çılgın teröristler, Türklere ve Türk kurumlarına karşı
yönelmişlerdi.
4. Viyana ve Münih Kongreleri
a. 27 Aralık 1981 tarihinde Viyana'da yapılan 22 inci Taşnak
Kongresinde aşağıda özetleri verilen kararlar alındı.
1984 yılı sonunda 15 ülkeden gelen parti temsilcileriyle Münih'te
yapılan kongrede ise şu kararlar alınmıştır.
Bu toplantı sonunda yayınlanan açıklamada ise, «Ermeni halklarının
meşru haklarını, Türkiye'nin soy kırımını tanımasıy-la sağlanmalı,
insani ekonomik ve kültürel kayıpların tazmini ve binlerce yıllık
Ermeni vatanının yeniden kurulmasını savunmaya devam edeceğiz...»
Her iki kongre kararları da Taşnak Ermeni terör örgütünün, propaganda
araçları olarak kullanılacak temaları belirlemesi ba-kımından ilginçtir.
5. Destek ve ilişkileri
Taşnak Ermeni terör örgütü,
desteğini daha ziyade A.B.D.Ie-rinden ve Avrupa devletlerinden
almaktadır, ilişkileri ise mümkün olduğu kadar diğer terör örgütleriyle
temas etmemek şeklinde bir esasa bağlanmıştır. Adı geçen devletlerin
çeşitli teşkilâtlarıyla iliş-kileri vardır. Kilise ve Kiliseler Birliği
ile «Ermeni lobileri», «Araş-tırma merkezleri» başlıca destek
kaynaklarını teşkil etmektedir.
6. Politik gelişmeleri
1. 1970 'lere kadar, Taşnak Ermeni terör örgütünde belirle-nen ve
uygulanan politikalarda esas «Sovyet Ermenistan'ının kur-tuluşu ve
bağımsızlığı» idi. Bu sebeple, Sovyetler Birliği'ne karşı olan
düşmanlıklar öncelik kazanıyor, Sovyet Ermenistan'ını tu-tan veya
Sovyet Ermenistan'ını destekleyenlere karşı acımasız bir mücadele
veriliyordu. New York, Holy Cross Ermeni Kilisesi'nin Başpiskoposunun
Noel âyini sırasında bir Taşnak fedaisi tarafın-dan öldürülmesinin
nedeni, adı geçenin Sovyet Ermenistan'daki durumu onaylamasıydı.
2. 1970 'lerden sonra, Ermeni Cumhuriyeti lider ve kadrola-rının ölüm
ve diğer sebeplerle ortadan kalkması ve dağılması, Üçüncü Dünya
kurtuluş hareketlerine Taşnak terör hareketleri-nin benzetilmesi gibi
sebeplerle politikalarda önemli değişiklikler yapıldı. Artık, düşmanlık
Türkiye'ye - Türklere yöneldi. «Faşist Türkiye» asıl düşman oldu, O'nun
müttefiki Amerika da düşman ülkeler içerisine katıldı. 1972 de
Taşnakların kurduğu ve teşkilât-landırdıkları «Ermeni Soy Kırımı
Adaleti Komandoları» terör gru-bu da açıklanan politikalar sonucu
olarak harekete geçirildi. Taş-nak ve özellikle bu terör grubunun
propaganda organı Aztag Şapatoryag, «Günümüzde kurtuluş mücadelelerinin
de son umut ve çıkış yolu olarak terörizmdir» şeklinde «Terörün ilan
ediyordu.
3. Lizbon harekâtı, Taşnak Ermeni terör örgütünün bütün propaganda ve
çabalarına rağmen tam bir başarısızlık olarak gö-rüldü. Lizbon Türk
Elçiliğinin baskınını, terörde bir dönüm nok-tası şeklinde gösteren
davranışlarda itibar kazanamadı. Bu olay-dan sonra, «Ermeni soy kırımı
adaleti komandoları» terör grubu-nun ismi «Ermeni Devrimci Ordusu»
olarak değiştirilmek zorun-da kalındıysa da gene Taşnaklara yeterli
etkinlik sağlayamadı, özellikle 1984 tarihinde Taşnak canilerinden
Sasunyan'ın tutuk-lanıp, mahkûm edilmesi Taşnak politikasına önemli bir
darbe vur-du. Amerika'da doğan Ermenilerin desteğini yitirdi. «Armenian
Reporter» gazetesi, Taşnak partisinin Lübnanlı, dışardan gelen
Ermenilerin eline geçtiğini, terörizmi desteklemeyen büyük çoğunluk
karşısında âciz kaldığını yazıyordu. Terörist kolun zayıflama-sı,
Taşnaklar arasında ve özellikle «Büro» ve «Merkez Komiteleri» üst
yönetimleri arasındaki çatışmaları artırdı. Ve örgütün üst yö-netimi
ikiye ayrıldı. «Bürn»nun güçlü adamları, Lübnan Merkez Komitesinin
temsilcileri, önde gelen yöneticileri Lübnan'da, Bey-rut'ta
öldürüldüler veya kayboldular. 1985 yılının sonlarına doğ-ru artık bir
Taşnak bütünlüğünden söz edilemez oldu. Taşnak terör örgütünün, bu
duruma gelmesinde dışardan iki büyük etken rol oynadı bunlardan
birincisi Taşnak yöneticilerinin bazı devlet-lerin gizli servisleriyle
ilişkilerinin açıklanması ve bu servislerin Ermeni kiliselerin bir elde
toplama çabalarının ortaya çıkmasıydı. İkincisi ise ASALA - Taşnak
mücadelesiydi. ASALA, Taşnak yöne-ticileri için «Ermenilerin kanını
emen ve kurutan parazitler» di-yordu. Taşnak Ermeni terör örgütündeki
gelişmeler gerçekte yeni değildir. Her defasında bu çatışmalar,
bölünmeler olmuş bir süre sonra yeniden ortaya çıkmışlardır. «Dünya
Ermeni Kongrelerin-de» Taşnakların ağırlığı her zaman görülmüştür,
görülecektir. Po-litika gelişmeleri ise geçici lider çatışmaları
şeklinde yorumlanabilir.
7. Yayın Organları
Ermeni terör örgütleri içerisinde propaganda konusunda bü-yük
deneyimleri ve o nispette destekleri bulunan Taşnak Ermeni terör
örgütü, çeşitli süreli, süresiz yayınlar, satın alınan radyo
programları, özel radyolar TV ve video filmleri gibi haberleşme ve
yayın araçlarıyla sürekli olarak amaçlarını, hareketlerini,
po-litikalarını dünya kamuoyuna duyurmak imkânını elde etmişler-dir.
Birçok devlet bu bakımdan Taşnaklara özel destekler sağla-mışlar ve
ilgi göstermişlerdir. Taşnak yayın organları içerisinde en önemlileri
A.B.D.lerinde Ermenice yayınlanan «Hayrenik» ve «Asbarez» ile İngilizce
yayınlanan «Armenian Weeky»dir.
Bu örgütün, katılanların kısıtlı sayılarına rağmen, Paris, Bükreş,
Erivan, Mûnih gibi yerlerde 22 dünya konferansı düzenleme-si önemli bir
propaganda, yayma ve yayılma olayıdır.
«Ermeni Devrimci Federasyonu» veya Taşnak - Taşnaklar -Ermeni terör
örgütü - Taşnak Partisi olarak da anıldı. Komünist-lerin «Ermeni
Cumhuriyetini» ele geçirmelerinden sonra A.B.D., Lübnan, İran, Fransa
ve Yunanistan da «sürgündeki parti» şek-linde örgütü devam ettirmeye
çalıştı. Günümüze kadar çeşitli faa-liyetleriyle devam etti, yeni terör
döneminin hazırlayıcısı ve özen-diricisi oldu. Terör tim ve grupları
oluşturdu.
1. Örgüt yapısı
a. «Büro» - Örgütün en üst organıdır? Örgüt yönetimi «Bü-ro»nun
kararları doğrultusunda gerçekleşir. Büro, görünüşte kollektif liderlik
şeklindedir. Kaliforniya'dan, Fransa'dan, İran'dan birer, Lübnan'dan
beş üyeden oluşur. Üyeler kendi aralarından bi-rini başkan seçerler.
Lübnan iç savaşına kadar Büro, Lübnan'day-dı. İç savaş sonunda
sırasıyla A.B.D.lerine, Yunanistan'a, Fransa' ya taşındı. Bugün tekrar
A.B.D.lerinde olduğu sanılmaktadır. «Bü-ro» üyeleri, yönetim esasları,
kararları gizlidir. 1985 yılına kadar, İran doğumlu, Yunanistan'da
yaşayan, Hrair Marukiyan'ın Büro-nun başkanı olduğu bildirilmektedir.
b. «Merkez Komitesi» - Örgütün üst yönetim organıdır. «Büron ile yerel
gruplar ve örgütler arasındaki bağı teşkil eder. Ermenilerin nüfus
bakımından önemli oldukları yerlerde kurulur. Lübnan ve Fransa'da birer
«Merkez Komitesi» olmasına karşılık, A.B.D.lerinde «Batı Kesimi Merkez
Komitesi» - «Doğu Kesimi Merkez Komitesi» adı altında iki komite
vardır. Pramide benze-yen bu yapının altında yerel örgütler, organlar
yer alır. Bunlar, çeşitli «Ermeni temalarını» taşıyan isimlerle
anılırlar. Başlıcala-rı, «Ermeni Gençlik Federasyonu» --. «Gençlik
Örgütü» - «Er-kek ve Kız Öğrenciler İzci Örgütü» - «Spor ve Kültür
Örgütleri» gibi adlarla kurulmuşlardır.
c. «Merkez Komitesi»ne veya «Merkez Komitelerine» ayrı-ca propaganda ve
yayın; Hukuk; Mall; Askeri; Eğitim ve «Ermeni göçünü denetleme
komitesi» adı altında çeşitli hizmet bölüm-leri bağlıdır. Bunlar daha
çok bilgi ve teknik hizmet birimleridir:
«Ermeni Devrimci - İhtilâlci - Federasyonu» adı, propaganda etkinlik
sağlamak ve özellikle Batı kamuoyunda tepki yaratma-mak amacıyla
değiştirilmek istenmiş ve Taşnakların siyasi kolu şeklinde -«Ermeni
Ulusal Komitesi»- adını almıştır. Çeşitli pro-paganda uygulamalarında
sanki farklı kuruluşlarmış gibi iki isim-de kullanılmaya
çalışılmaktadır.
2. Amacı ve hedefleri
Taşnak Ermeni terör, örgütü «Ermeni davasını» (Hay Taht) Sevr
anlaşmasında (?) gösterilen, komünist olmayan Ermenistan'ın
kurulmasının ve Türkiye'nin Ermenilere karşı işlendiği iddia edilen
suçlara karşı tazminat ödemesinin sağlanması anlamında anlamaktadır.
Taşnak yayın organlarında bu amaç şu şekilde ele alınmaktadır. «Sevr
anlaşması üzerinde durmaya devam edeceğiz. Bu anlaşma davamızın
kilometre taşlarından biridir... » Bir başka yazıda da Taşnak amaçları
«Ermenilerin kendi vatanlarında yaşa-ma ve , kendilerini yönetme
hakkına sahip olmaları»dır, şeklinde özetlenmektedir. Bir başka ve
yaygın hale gelmiş amaç ise üç nok-tada toplanmaktadır. Bunlar, (a) Soy
kırımın tanınması (b) Tür-kiye'nin tazminat ödemesi (c) Ermeni
topraklarına geri dönüşün gerçekleşmesi şeklinde özetlenmektedir.
3. Stratejileri, tutum ve davranışları
Taşnak Ermeni terör örgütü, görüntüde stratejisini «barışçı yollarla
amaçlarının gerçekleştirmesi» şeklinde ortaya koymuş-tur. Ancak ne
süreç içerisindeki tutum ve davranışları ne de yeni Ermeni terör
dönemindeki faaliyetleri bu görüntüleri ve davranış-ları
kanıtlamaktadır. Aksine, tam bir terör örgütü olan ve uzun deneyimlerle
elde edilen propaganda gücünü tam olarak kullan-ma eğiliminde bulunan
bu örgüt, kamuoylarını yanıltmak için çe-şitli «barışçı» görüntüler
sergilemektedir.
«Ermeni Soy Kırımı Adalet Komandoları» terör grubunu Taşnak örgütü
kurdu, da,ha sonra bunun adını «Ermeni Devrimci Ordusun şekline
çevirdiler. Bu grubun bütün cinayetleri ve bom-balama olayları Taşnak
terör örgütünce planlandı ve kararlaştırıldı. Açıklanan tutum ve
davranışlar hiçbir zaman Taşnak'ların terör örgütü niteliğini
yitirmediğini gösterdi. Ancak, bu terör ör-gütünün ASALA'dan farklı bir
yanı ortaya çıktı. ASALA için Türk veya başka ülkelerin vatandaşları
terör uygulamalarında veya kat-liamlarda fark etmiyordu. Hedeflerde
ayırım yapılmıyordu. Buna karşılık Taşnak Ermeni terör örgütü ve ona
bağlı terör grupları hedef olarak yalnız Türkleri, Türk vatandaşlarını,
Türk temsilci-lerini seçiyorlardı.
1982 yılında Los Angeles'teki Türk Başkonsolosunu öldürdük-ten sonra
Adalet Komandolarının yaptıkları açıklamada «Tek amacımız Türk
diplomatları ve Türk kurumlarıdır» deniyordu. «Ermeni Devrimci
Ordusu»nun 1983 yılında Lizbon'daki Türkiye Büyükelçiliğine yaptığı
saldırıda da aynı durum tekrarlanıyordu. Kısaca, Taşnak Ermeni terör
örgütü ile ASALA arasındaki farkı, birinin yalnız Türk hedeflerine
yönelmesi, diğerinin ise Türk veya diğer milletler vatandaşlarını terör
uygulamasında ayırt etmeme-sidir. Gerçekte ,ise bu tarihi süreç
içerisinde de görülen bir du-rumu yansıtıyordu. XIX uncu ve XX inci
yüzyılın ilk yirmi yılı içinde, Taşnaklar daha çok Batı yanlısı
davranarak Batı ülkele-rindeki kamuoyunu etkilemeye çalışırlarken,
Hınçaklar Rusya'ya yöneliyorlardı. Terörün, iki yanı da 1973 -1985
yılları arasında kul-lanılmaya başladı.
Taşnak Ermeni örgütü açıklanan elçilik baskınından sonra genel
stratejisini açıklama fırsatı buldu. Bu stratejiye göre: «Bir kurtuluş
hareketinin nihai amacına erişmesi için iki aşama var-dır...n
deniyordu. Bu aşamaları da şu şekilde formüle etmektey-di. «Birincisi
destek üsleri sağlamaktır. Buna «İç propaganda» de-nilir. İkinci aşama
ise, dışarıda tanınma yani dünyanın beğenisi-ni kazanmadır. En azından
dünya kamuoyunun davaya eğilmesi sağlanmalıdır. Bu ise, bir başka
değimle gösteri eylemleri döne-midir...» İşte Taşnaklar için, Ermeni
terörü açıklanan stratejinin «gösteri» eylemlerini yansıtıyordu.
Cinayetler, bombalamalar, bas-kınlar ve bu arada ölen yaralanan, ezilen
insanlar tamamen bir gösteriden ibarettir, sayılıyordu.
Taşnak Ermeni terör örgütünün niteliklerini ve özelliklerini, Taşnak
Partisi tarihçisi Varanciyan şu şekilde açıklamaktadır: «Belki de
hiçbir ihtilâlci parti, hatta Rusların Nazodovoletz ve İtalyanların
Çarbonarileri bile -ki bunlar terörist eylemlerde zen-gin deneyimlere
sahiptirler ve hiçbir şeyden çekinmezlerdi- Taşnak partisi kadar çılgın
türde terörist yetiştirememiştir. Yüzlerce silahşör, bomba ve hançerle
intikam için yola çıkmış kişi yarat-mıştır...» incelenen dönemde de
aynı çılgın teröristler, Türklere ve Türk kurumlarına karşı
yönelmişlerdi.
4. Viyana ve Münih Kongreleri
a. 27 Aralık 1981 tarihinde Viyana'da yapılan 22 inci Taşnak
Kongresinde aşağıda özetleri verilen kararlar alındı.
- Partinin amacı, birleşik ve özgür bir Ermenistan'ın kurulmasıdır.
- Diğer Ermeni kuruluşları,
siyasi komite aracılığıyla baskı yapılarak Taşnak saflarına
çekilmelidir. - Batılı ülkelerle tam bir yakınlık kurulmalıdır.
- Sovyet Ermenistan'ı ile yakın ilişkilere girilmeli ve Ermeni göçü durdurulmalıdır.
1984 yılı sonunda 15 ülkeden gelen parti temsilcileriyle Münih'te
yapılan kongrede ise şu kararlar alınmıştır.
- Ermeni davasının tanıtılması için yeni kampanyalar baş-latılmalıdır.
- Ermeni davasına siyasi
çözüm sağlayacak, çeşitli barışçı ve yasal yallar denenmelidir. Örnek
olarak (A.B.D.Ieri kongresinde ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları
Komisyonunda girişimlerde bu-lunularak) Ermeni soy kırımınının
tanınması sağlanmalıdır.
Bu toplantı sonunda yayınlanan açıklamada ise, «Ermeni halklarının
meşru haklarını, Türkiye'nin soy kırımını tanımasıy-la sağlanmalı,
insani ekonomik ve kültürel kayıpların tazmini ve binlerce yıllık
Ermeni vatanının yeniden kurulmasını savunmaya devam edeceğiz...»
Her iki kongre kararları da Taşnak Ermeni terör örgütünün, propaganda
araçları olarak kullanılacak temaları belirlemesi ba-kımından ilginçtir.
5. Destek ve ilişkileri
Taşnak Ermeni terör örgütü,
desteğini daha ziyade A.B.D.Ie-rinden ve Avrupa devletlerinden
almaktadır, ilişkileri ise mümkün olduğu kadar diğer terör örgütleriyle
temas etmemek şeklinde bir esasa bağlanmıştır. Adı geçen devletlerin
çeşitli teşkilâtlarıyla iliş-kileri vardır. Kilise ve Kiliseler Birliği
ile «Ermeni lobileri», «Araş-tırma merkezleri» başlıca destek
kaynaklarını teşkil etmektedir.
6. Politik gelişmeleri
1. 1970 'lere kadar, Taşnak Ermeni terör örgütünde belirle-nen ve
uygulanan politikalarda esas «Sovyet Ermenistan'ının kur-tuluşu ve
bağımsızlığı» idi. Bu sebeple, Sovyetler Birliği'ne karşı olan
düşmanlıklar öncelik kazanıyor, Sovyet Ermenistan'ını tu-tan veya
Sovyet Ermenistan'ını destekleyenlere karşı acımasız bir mücadele
veriliyordu. New York, Holy Cross Ermeni Kilisesi'nin Başpiskoposunun
Noel âyini sırasında bir Taşnak fedaisi tarafın-dan öldürülmesinin
nedeni, adı geçenin Sovyet Ermenistan'daki durumu onaylamasıydı.
2. 1970 'lerden sonra, Ermeni Cumhuriyeti lider ve kadrola-rının ölüm
ve diğer sebeplerle ortadan kalkması ve dağılması, Üçüncü Dünya
kurtuluş hareketlerine Taşnak terör hareketleri-nin benzetilmesi gibi
sebeplerle politikalarda önemli değişiklikler yapıldı. Artık, düşmanlık
Türkiye'ye - Türklere yöneldi. «Faşist Türkiye» asıl düşman oldu, O'nun
müttefiki Amerika da düşman ülkeler içerisine katıldı. 1972 de
Taşnakların kurduğu ve teşkilât-landırdıkları «Ermeni Soy Kırımı
Adaleti Komandoları» terör gru-bu da açıklanan politikalar sonucu
olarak harekete geçirildi. Taş-nak ve özellikle bu terör grubunun
propaganda organı Aztag Şapatoryag, «Günümüzde kurtuluş mücadelelerinin
de son umut ve çıkış yolu olarak terörizmdir» şeklinde «Terörün ilan
ediyordu.
3. Lizbon harekâtı, Taşnak Ermeni terör örgütünün bütün propaganda ve
çabalarına rağmen tam bir başarısızlık olarak gö-rüldü. Lizbon Türk
Elçiliğinin baskınını, terörde bir dönüm nok-tası şeklinde gösteren
davranışlarda itibar kazanamadı. Bu olay-dan sonra, «Ermeni soy kırımı
adaleti komandoları» terör grubu-nun ismi «Ermeni Devrimci Ordusu»
olarak değiştirilmek zorun-da kalındıysa da gene Taşnaklara yeterli
etkinlik sağlayamadı, özellikle 1984 tarihinde Taşnak canilerinden
Sasunyan'ın tutuk-lanıp, mahkûm edilmesi Taşnak politikasına önemli bir
darbe vur-du. Amerika'da doğan Ermenilerin desteğini yitirdi. «Armenian
Reporter» gazetesi, Taşnak partisinin Lübnanlı, dışardan gelen
Ermenilerin eline geçtiğini, terörizmi desteklemeyen büyük çoğunluk
karşısında âciz kaldığını yazıyordu. Terörist kolun zayıflama-sı,
Taşnaklar arasında ve özellikle «Büro» ve «Merkez Komiteleri» üst
yönetimleri arasındaki çatışmaları artırdı. Ve örgütün üst yö-netimi
ikiye ayrıldı. «Bürn»nun güçlü adamları, Lübnan Merkez Komitesinin
temsilcileri, önde gelen yöneticileri Lübnan'da, Bey-rut'ta
öldürüldüler veya kayboldular. 1985 yılının sonlarına doğ-ru artık bir
Taşnak bütünlüğünden söz edilemez oldu. Taşnak terör örgütünün, bu
duruma gelmesinde dışardan iki büyük etken rol oynadı bunlardan
birincisi Taşnak yöneticilerinin bazı devlet-lerin gizli servisleriyle
ilişkilerinin açıklanması ve bu servislerin Ermeni kiliselerin bir elde
toplama çabalarının ortaya çıkmasıydı. İkincisi ise ASALA - Taşnak
mücadelesiydi. ASALA, Taşnak yöne-ticileri için «Ermenilerin kanını
emen ve kurutan parazitler» di-yordu. Taşnak Ermeni terör örgütündeki
gelişmeler gerçekte yeni değildir. Her defasında bu çatışmalar,
bölünmeler olmuş bir süre sonra yeniden ortaya çıkmışlardır. «Dünya
Ermeni Kongrelerin-de» Taşnakların ağırlığı her zaman görülmüştür,
görülecektir. Po-litika gelişmeleri ise geçici lider çatışmaları
şeklinde yorumlanabilir.
7. Yayın Organları
Ermeni terör örgütleri içerisinde propaganda konusunda bü-yük
deneyimleri ve o nispette destekleri bulunan Taşnak Ermeni terör
örgütü, çeşitli süreli, süresiz yayınlar, satın alınan radyo
programları, özel radyolar TV ve video filmleri gibi haberleşme ve
yayın araçlarıyla sürekli olarak amaçlarını, hareketlerini,
po-litikalarını dünya kamuoyuna duyurmak imkânını elde etmişler-dir.
Birçok devlet bu bakımdan Taşnaklara özel destekler sağla-mışlar ve
ilgi göstermişlerdir. Taşnak yayın organları içerisinde en önemlileri
A.B.D.lerinde Ermenice yayınlanan «Hayrenik» ve «Asbarez» ile İngilizce
yayınlanan «Armenian Weeky»dir.
Bu örgütün, katılanların kısıtlı sayılarına rağmen, Paris, Bükreş,
Erivan, Mûnih gibi yerlerde 22 dünya konferansı düzenleme-si önemli bir
propaganda, yayma ve yayılma olayıdır.