Kur’an-ı Kerim’in içerisindeki ayetleri anlamın açık ve kapalılığına göre Muhkem ve Muteşabih ayetler olarak sınıflandırabiliriz. Şimdi bunları kısaca açıklayalım.
a) Muhkem ayetler: Muhkem ayetler denildiğinde; manası çok açık olan, sadece bir manaya gelen, tek başına anlaşılabilen, üzerinde ihtilaf bulunmayan ayetler anlaşılmaktadır. Kısaca muhkem ayetler denilince; değişik yorumlamalara ihtimal vermeyen kesin prensipler anlaşılır. Bir müslümanın, bu kesin ve tek manaya gelen prensiplere göre amel etmesi vaciptir.
b) Müteşabih ayetler: Müteşabih ayetler denildiğinde; manası kapalı olan, birden çok manaya gelebilen, başka şeylerin (ayet, hadis, içtihad…vb) yardımıyla anlaşılabilen ayetler anlaşılmaktadır. Kısaca müteşabih ayetler denilince; değişik yorumlamalara ihtimal veren ayetler anlaşılır.
Yukarıda muhkem olan ayetlere göre amel edilmesinin vacip olduğunu açıkladık. Peki Müteşabih ayetler karşısında nasıl bir tutum izlemeliyiz? Şimdi Müteşabih ayetlerle ilgili nasıl bir tutum izlenmesi gerektiğini maddeler halinde açıklayalım.
1. Kur’an’daki muhkem ve müteşabih her ayete iman etmeliyiz. Müteşabih ayetlere iman ederken, o ayetlerin ilimde derinleşmiş olanlar tarafından yapmış oldukları yorumlarına iman etme zorunluluğumuz yoktur.
2. Muhkem ayetler konusunda yeterli birikime sahip olmadan müteşabihlere dalmamalıyız. Müteşabih ayetleri muhkem ayetlerin ışığında anlamaya çalışmalıyız. Ancak şunu da belirtelim ki, bazı müteşabihlerin manasını bilme imkanımız yoktur. Mesela; “Hurufu Mukatta’a” adı verilen sure başlarındaki kesik harflerin anlamını bilmek mümkün değildir.
3. Niyeti bozuk, istismarcı şahıslar müteşabih ayetleri amaçlarına uygun bir şekilde yorumlayarak onun anlamını saptırabilirler. Bu konuda çok dikkatli olmalıyız. Çünkü, tarih içerisinde ifrat ve tefrid içerisinde yüzen birçok şahıs veya hizip müteşabih ayetlerin arkasına düşmüş ve onlardan birtakım saptırıcı yorumlarda bulunmuşlardır. Ebced hesabı ile uğraşarak ceffarlık yapan ve Kur’an’ın bazı ayetlerinin hizbinden ve kendisinden bahsettiğini iddia eden istismarcı insanların tuzaklarına karşı uyanık olmalıyız.
Muhkem ve Müteşabih Kur’an-ı Kerim’de farklı anlamlarda kullanılmıştır. Kur’an-ı Kerim’in bir ayetinde, O’nun ayetlerinin tamamının muhkem olduğu anlatılırken, bir diğer ayette ise O’nun ayetlerinin tamamının müteşabih olduğu anlatılmaktadır. İlk bakışta bu ayetler arasında bir çelişki varmış gibi gözükse de araştırıldığında bu ayetler arasında hiçbir çelişkinin olmadığı rahatlıkla görülecektir. İlk başta Zümer suresinin 23. ayetinde açıklanan müteşabih, muhkem karşıtı müteşabih değildir. Buradaki müteşabihlik Kur’an ayetlerinin gerek icazda gerekse de doğrulukta birbirleriyle benzeşmesini anlatmaktadır. Aynı şekilde, Hud suresinin 1. ayetinde açıklanan Muhkem, müteşabih karşıtı olan muhkem değildir. Buradaki muhkemlik ise, Kur’an ayetlerinin hiçbir eksiklik içermemesi ve mükemmel olması demektir. Kur’an-ı Kerim’in bir başka yerinde ise, aynı ayet içerisinde muhkem ve müteşabih ayetler hakkında genel ölçü verilmiştir. Bu ayete göre; Kur’an’daki bazı ayetler muhkem, bazı ayetlerse Müteşabih’tir. Yine bu ayetten Kur’an’daki ayetlerin büyük bir çoğunluğunun Muhkem ayetler, çok az bir kısmının ise Müteşabih ayetler olduğu görülecektir.
a) Muhkem ayetler: Muhkem ayetler denildiğinde; manası çok açık olan, sadece bir manaya gelen, tek başına anlaşılabilen, üzerinde ihtilaf bulunmayan ayetler anlaşılmaktadır. Kısaca muhkem ayetler denilince; değişik yorumlamalara ihtimal vermeyen kesin prensipler anlaşılır. Bir müslümanın, bu kesin ve tek manaya gelen prensiplere göre amel etmesi vaciptir.
b) Müteşabih ayetler: Müteşabih ayetler denildiğinde; manası kapalı olan, birden çok manaya gelebilen, başka şeylerin (ayet, hadis, içtihad…vb) yardımıyla anlaşılabilen ayetler anlaşılmaktadır. Kısaca müteşabih ayetler denilince; değişik yorumlamalara ihtimal veren ayetler anlaşılır.
Yukarıda muhkem olan ayetlere göre amel edilmesinin vacip olduğunu açıkladık. Peki Müteşabih ayetler karşısında nasıl bir tutum izlemeliyiz? Şimdi Müteşabih ayetlerle ilgili nasıl bir tutum izlenmesi gerektiğini maddeler halinde açıklayalım.
1. Kur’an’daki muhkem ve müteşabih her ayete iman etmeliyiz. Müteşabih ayetlere iman ederken, o ayetlerin ilimde derinleşmiş olanlar tarafından yapmış oldukları yorumlarına iman etme zorunluluğumuz yoktur.
2. Muhkem ayetler konusunda yeterli birikime sahip olmadan müteşabihlere dalmamalıyız. Müteşabih ayetleri muhkem ayetlerin ışığında anlamaya çalışmalıyız. Ancak şunu da belirtelim ki, bazı müteşabihlerin manasını bilme imkanımız yoktur. Mesela; “Hurufu Mukatta’a” adı verilen sure başlarındaki kesik harflerin anlamını bilmek mümkün değildir.
3. Niyeti bozuk, istismarcı şahıslar müteşabih ayetleri amaçlarına uygun bir şekilde yorumlayarak onun anlamını saptırabilirler. Bu konuda çok dikkatli olmalıyız. Çünkü, tarih içerisinde ifrat ve tefrid içerisinde yüzen birçok şahıs veya hizip müteşabih ayetlerin arkasına düşmüş ve onlardan birtakım saptırıcı yorumlarda bulunmuşlardır. Ebced hesabı ile uğraşarak ceffarlık yapan ve Kur’an’ın bazı ayetlerinin hizbinden ve kendisinden bahsettiğini iddia eden istismarcı insanların tuzaklarına karşı uyanık olmalıyız.
Muhkem ve Müteşabih Kur’an-ı Kerim’de farklı anlamlarda kullanılmıştır. Kur’an-ı Kerim’in bir ayetinde, O’nun ayetlerinin tamamının muhkem olduğu anlatılırken, bir diğer ayette ise O’nun ayetlerinin tamamının müteşabih olduğu anlatılmaktadır. İlk bakışta bu ayetler arasında bir çelişki varmış gibi gözükse de araştırıldığında bu ayetler arasında hiçbir çelişkinin olmadığı rahatlıkla görülecektir. İlk başta Zümer suresinin 23. ayetinde açıklanan müteşabih, muhkem karşıtı müteşabih değildir. Buradaki müteşabihlik Kur’an ayetlerinin gerek icazda gerekse de doğrulukta birbirleriyle benzeşmesini anlatmaktadır. Aynı şekilde, Hud suresinin 1. ayetinde açıklanan Muhkem, müteşabih karşıtı olan muhkem değildir. Buradaki muhkemlik ise, Kur’an ayetlerinin hiçbir eksiklik içermemesi ve mükemmel olması demektir. Kur’an-ı Kerim’in bir başka yerinde ise, aynı ayet içerisinde muhkem ve müteşabih ayetler hakkında genel ölçü verilmiştir. Bu ayete göre; Kur’an’daki bazı ayetler muhkem, bazı ayetlerse Müteşabih’tir. Yine bu ayetten Kur’an’daki ayetlerin büyük bir çoğunluğunun Muhkem ayetler, çok az bir kısmının ise Müteşabih ayetler olduğu görülecektir.